İndirim takibi, liste yapma ve raf oyunlarına gelmeme taktikleriyle market harcamalarınızı yarıya indirmeye hazır mısınız?
Market alışverişi, aylık bütçemizin en büyük gider kalemlerinden birini oluşturuyor. Hepimiz markete “sadece ekmek ve süt” almak için girip, dolu bir poşet ve beklenmedik bir fiş tutarıyla çıkmanın şaşkınlığını yaşamışızdır. Ancak endişelenmeyin; alışveriş alışkanlıklarınızda yapacağınız birkaç küçük stratejik değişiklikle, kaliteden ödün vermeden ciddi oranda tasarruf etmeniz mümkün.
İşte market alışverişinde bütçenizi korumanızı sağlayacak, denenmiş ve onaylanmış 10 altın kural.
1. Liste Yapın ve Sadık Kalın
Tasarrufun ilk ve en önemli kuralı plansız alışverişten kaçınmaktır. Evden çıkmadan önce buzdolabınızı ve kilerinizi kontrol edin. İhtiyaçlarınızı belirleyin ve bir kağıda ya da telefonunuzdaki not uygulamasına yazın. Markete girdiğinizde elinizde bir harita (listeniz) olsun. Listede olmayan hiçbir ürünü sepete atmamak, dürtüsel harcamaların önüne geçer.
2. Aç Karnına Markete Girmeyin
Bu bir şehir efsanesi değil, bilimsel bir gerçektir. Açken yapılan alışverişlerde beyin, yüksek kalorili ve genellikle pahalı atıştırmalıklara yönelir. Tok karnına alışverişe çıkmak, sadece ihtiyacınız olanı almanıza ve gereksiz abur cubur harcamalarından kaçınmanıza yardımcı olur.
3. Raf Oyunlarına Dikkat Edin (Göz Hizasından Kaçının)
Marketlerin en bilinen pazarlama stratejisi “raf psikolojisi”dir. En pahalı ve kar marjı en yüksek ürünler genellikle göz hizasındaki raflara yerleştirilir. Daha uygun fiyatlı veya ekonomik boy ürünler ise genellikle en alt veya en üst raflarda gizlenir. Gözlerinizi biraz aşağı veya yukarı çevirerek aynı kalitedeki ürünü çok daha ucuza bulabilirsiniz.
4. Birim Fiyatları Karşılaştırın
Etiketteki büyük fiyata değil, genellikle altında küçük puntolarla yazan birim fiyata (kg/lt/adet fiyatı) odaklanın. Büyük paketler her zaman daha ucuz olmayabilir. İndirimli gibi görünen bir ürünün birim fiyatı, yanındaki normal fiyatlı üründen daha yüksek olabilir. Matematiğin gücünü kullanın.
5. Market Markalarına (Private Label) Şans Verin
Zincir marketlerin kendi ürettirdiği veya kendi markasını bastığı ürünler, genellikle bilinen markalara göre %20-30 daha uygun fiyatlıdır. Çoğu zaman bu ürünler, ünlü markaları üreten fabrikalarla aynı banttan çıkar. Ön yargılarınızı kırın ve temizlik malzemelerinden bakliyata kadar market markalarını deneyin; farkı cüzdanınızda hissedeceksiniz.
6. İndirimleri ve Aktüel Ürünleri Takip Edin
Teknoloji çağındayız; marketlerin haftalık indirim broşürlerini takip etmek için kapı kapı gezmenize gerek yok. Marketlerin mobil uygulamalarını veya indirim kataloglarını toplayan siteleri kullanarak haftalık fırsatları yakalayın. Ancak dikkat: “İndirimde” diye ihtiyacınız olmayan bir ürünü almak tasarruf değil, israftır.
7. Mevsiminde Alışveriş Yapın
Meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmek hem sağlığınız hem de bütçeniz için en doğrusudur. Mevsimi olmayan ürünler, seracılık ve nakliye maliyetleri nedeniyle çok daha pahalıdır. Kışın domates almak yerine, mevsim sebzeleri olan pırasa, ıspanak veya karnabahar gibi seçeneklere yönelin.
8. “Son Kullanma Tarihi Yaklaşan” Reyonuna Göz Atın
Pek çok market, son kullanma tarihi yaklaşan (ancak henüz bozulmamış) et, süt ürünleri ve paketli gıdalar için ayrı bir reyon oluşturur ve bu ürünleri %50’ye varan indirimlerle satar. Eğer ürünü o gün veya ertesi gün tüketecekseniz, bu reyonlar tam bir altın madenidir.
9. Sepet Yerine Araba, Araba Yerine Sepet?
Eğer sadece birkaç parça alacaksanız, büyük alışveriş arabası almayın. Büyük arabalar, boşluk hissi yaratarak psikolojik olarak o boşluğu doldurma isteği uyandırır. Küçük alışverişler için el sepeti kullanmak veya ürünleri kucağınızda taşımak, “daha fazla alamam” sinyali vererek sizi sınırlar.
10. Kasiyerden Geçmeden Önce “Son Kontrol” Yapın
Kasaya gelmeden önce sepetinize son bir kez bakın ve kendinize şu soruyu sorun: “Buna gerçekten ihtiyacım var mı?” Genellikle sepetteki en az 1-2 ürünün aslında sadece bir heves olduğunu fark edeceksiniz. O ürünleri rafa geri bırakmak, ödeme anında yüzünüzü güldürecektir.
Bütçe Dostu Mutfak Mümkün
Market alışverişinde tasarruf etmek, yaşam kalitenizden ödün vermek anlamına gelmez. Aksine, bilinçli tüketici olmak demektir. Bu 10 altın kuralı uygulayarak, ay sonunda artan paranızı daha keyifli aktiviteler veya birikim için kullanabilirsiniz. Unutmayın, tasarruf market rafında başlar!
